YAZILAR

CANLILAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM SAĞLAYACAK MI?

27 Temmuz 2020 Pazartesi

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Haber Dergisi Temmuz 2020 sayısında yayınlanmıştır. 

Yaşadığımız yer neresi olursa olsun tek bir ekosistemin içindeyiz. Dünya. Deniz ve kara ekosisteminden oluşan dünyamız aynı zamanda büyük küçük pek çok ekosisteme de ev sahipliği yapıyor. Ekosistemler ve içinde yer alan binlerce tür; iklim değişikliği riskini azaltıyor, besinleri geri dönüştürüyor, toprak erozyonu, sel ve diğer zararlı iklim koşuluna karşı koruyor, polenleşme ve biyolojik, kirletici maddelerin denetimini, doğa sağlığının izlenmesini sağladığı gibi ekonomik ve kültürel değerler de sunuyor.

Yüzyıllardır anlamaya çalıştığımız, çözmek için uğraş verdiğimiz bu akıl almaz sistem de herşey birbirine görünmez bağlar ile bağlı.  Türlerin sahip olduğu ve sisteme sağladığı bütün önemli özellikleri hala bilmiyor olsak da ekosistemlerdeki herhangi bir değişikliğin bazı önemli işlevlerin yerine getirilmemesine yol açtığını biliyoruz.

Ne yazık ki, çoğu da insan eli ile yapılan; doğal yaşam alanlarının yıkımı, çöp, alt yapı çalışmalarının artması, yoğun tarım uygulamaları ve iklim değişikliği gibi tehditler biyo çeşitliliğin her halkasının günden güne karşı karşıya kaldığı sorunlardan sadece bazıları. Bu ve benzeri sorunların bir yerde ortaya çıkardığı ufak bir sonuç bambaşka bir yerde çok daha büyük bir şeyi olumsuz yönde etkiliyor, değiştirebiliyor, yok edebiliyor.

Bütün bu tehditler içinde en büyük paydayı alan iklim değişikliğinin sonuçlarının getireceklerini biliyor, ya da tahmin ediyoruz. Yapılan araştırmalar iklim değişikliğinin canlıların yaşam döngülerini etkilediğini ortaya koyuyor. Dünyayı etkileyen iklim değişikliği için önleme ve uyum sağlama çalışmaları devam ederken, hükümetler tarafından ortak kararlar alınırken araştırmalar ekosistemin en önemli üyesi canlıların bu değişimin sonuçlarına uyum sağlayıp sağlayamayacağını sorguluyor.

İklim değişikliği karşısında evrim mümkün mü? Bu olasılık 1980'lerin sonunda ve 1990'ların başında dikkat çekmeye başladı. (https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/eva.12137) Gelinen nokta ise daha çok araştırma yapılması gerektiğini yönünde.

Hayvanların iklim değişikliğine uyum sağlayabilmek adına; fizyolojik, yapı bilimsel (morfolojik), davranışsal ve fenolojik (doğal olayların tekrarlanma zamanı) özellikler geliştirdiğine dair Nature Communications'da yayınlanan araştırmanın odağında yer alan kuşların (verinin çok olması nedeni ile kuşlar seçiliyor) iklim değişikliğine uyum sağlama hızının yeterli olmadığını gösteriyor. (Detaylı bilgi için : https://www.nature.com/articles/s41467-019-10924-4)

Dartmouth College’da gerçekleştirilen bir başka çalışmada ise Michael Logan ve arkadaşları Bahamalar’daki ormanlık bir alandan kahverengi anole kertenkeleleri (Anolis sagrei), günlük sıcaklıkların kertenkelelerin alıştığından 2°C'den daha yüksek olduğu bir bölgeye taşıyorlar. Araştırma, bazı tropik sürüngenlerin büyük ölçüde beklendiği gibi yok olmak yerine iklim değişikliğine hızla adapte olabildiklerini gösteriyor. Daha sıcak ve daha değişken bir iklimde, hayatta kalan kertenkelelerde meydana gelen değişikliğin ise genetik olup olmadığı konusunda tam bir ayrımı ortaya koyamıyorlar. (https://www.dartmouth.edu/press-releases/tropicalreptiles091014.html)

Canlılar mutasyon yolu ile değişimlere uyum sağlayabilse de değişim çok hızlı olduğunda uyumun zorlaşacağı hatta imkansız olacağı da bir gerçek. Royal Botanic Gardens (Kraliyet Botanik Bahçesi – Kew)’da iklim değişikliğine karşı uyum sağlayabilecek 11 bitki ve ağaç tohumu üzerinde araştırma yapan uzmanlar; iklim değişikliğini hafife almanın maliyetine dikkat çekerken, türleri yok etmenin önüne geçmenin, bitkiler uyum için değişim sağlasa bile bu değişimin öngörülemeyen alanlarının da olabileceğine, en önemlisi ise  bitki türlerini yerel düzeyde ve küresel düzeyde korumamız gerektiğine vurgu yapıyor.

Yok olmadan korumanın mücadelenin en önemli adımı olduğuna dikkat çeken uzmanların haklılığını IPCC’nin yayımladığı 1,5 Derece Özel Raporu’nda sıcaklık artışının 2 derece olması halinde böceklerin %18’i, omurgalıların %8’i ve bitkilerin %16’sı coğrafi yayılışlarının yarısından fazlasını kaybedebileceği açıklaması bir kez daha gösteriyor.

Her şeyin ölçüsü insandır diyen filozof Protagoras o günlerde belki de bugün yapmamız gerekeni göstermiştir. Bize düşen uzmanları dinleyip şimdiden koruma önlemleri üzerine daha fazla çalışmak…   

Fenoloji Haritaları: https://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/fenolojik-normal-haritalari.aspx 

Ulusal Biyoçeşitlilik Veri Tabanı Nuhun Gemisi http://www.nuhungemisi.gov.tr/Projects/Ubenis

İklim Değişikliğine Uyum Sağlayan Bitkiler https://www.iklimhaber.org/hayatin-tohumlari-iklim-degisikligine-uyum-saglayan-bitkiler/

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Haber Dergisi http://www.iaosb.org.tr/haberdergileri/2020

HABERLER